“Kalıntısız üzüm mümkün mü?” sorusuyla çıktığımız bu yolda, toprağa ve doğaya saygılı bir üretim modeli inşa ettik. Bizim için üzüm, yalnızca bir ürün değil; doğanın emeğimize verdiği cevabın sembolü. Her adımda, toprağın hakkını vererek ve doğaya borcumuzu unutmadan çalışıyoruz.
Önce insan diye çıktığımız bu yolda, sadece üzüm yetiştirmeyi değil; insana dokunmayı, sağlıklı ve doğal gıdayı insanla buluşturmayı hedefledik. Bizim için üretim, yalnızca topraktan ürün almak değil; emek, sabır ve sevgiyle harmanlanan bir yolculuktur.
40 yaşında tarıma attığımız ilk adım, bugün temiz üretimin gururuna dönüştü. Bu yıl, hiçbir kimyasal kalıntı bırakmadan, doğanın dengesiyle uyumlu şekilde aktifsiz sofralık Sultaniye üzüm yetiştirdik. Her bir salkım, toprağımızın bereketiyle, güneşin sıcaklığıyla ve alın terimizle büyüdü. Amacımız; sofralara sadece lezzet değil, güven taşımak… Çünkü biliyoruz ki, önce insan, sonra üretim gelir.
Doğal ve sağlıklı üretim anlayışını yaygınlaştırarak, hem bölgemizde hem de ülkemizde kimyasal kalıntısız ürünlerin standart hâline gelmesini sağlamak. Üretim modelimizle sadece üzüm yetiştirmek değil; gelecek nesillere temiz topraklar, güvenilir gıdalar bırakmak.
Tarlalarımızda kimyasal kalıntıya yer vermeden, doğa dostu yöntemlerle üretim yapmak
Tüketicilere güvenilir, sağlıklı ve lezzetli üzümler sunmak
İnsan sağlığını tehdit eden tarım anlayışına karşı net bir duruş sergilemek
Kadın girişimcilere cesaret vermek ve “Toprak sizi bekliyor” mesajımızı yaymak
Biz, “Toprağa inandık, doğa karşılığını verdi.”
Her yıl daha iyisini yapmak için, aynı kararlılıkla üretmeye devam ediyoruz.
